Balkan savaşında Enver ve Talat Paşaların negatif rolü nedir?

1908’de 2. Meşrutiyet ilan edilmiş, 1909’da 2. Abdülhamit tahtan indirilmiştir. Aradan iki yıl geçmeden 1911’de Trablusgarb (Libya) Harbi çıkmış. İTTİHAT VE TERAKKİ PARTİSİNİN DÜZENLEDİĞİ HAREKAT ORDUSU KOMUTANI MEHMET ŞEVKET PAŞA, Trablusgarb’taki askeri malzemeleri Yemen’e göndermesi sonucu mühimmat yokluğundan savaş kaybedilmiştir. Bir sene sonra da 1. Balkan Harbi çıkmış, 550-600 yıldır elimizde olan koskoca Balkanlar elimizden gitmiştir. Bulgar orduları Çatalcaya kadar gelmişlerdir. Savaş sırasında iktidarda Hürriyet ve İhtilaf Partisi vardır. Muhalefette ise İttihat ve Terakki Partisi… Osmanlıyı yönetmeye talip bu iki parti birbiri ile kıyasıya mücadele etmektedirler. Tahta ise etliye sütlüye karışmayan ehli tarık ve yaşlı Mehmet Reşat vardır. Adeta sarayda noter gibidir. Siyasilerin oyuncağı olmuştur. Osmanlı ordusu siyasete bulaşmış, subaylar aleni olarak kışlalarda siyaset yapmaktadırlar. Trablusgarb ve hele hele Balkan Savaşları ordunun bu şekilde paramparça bölünmüş olduğu cephelerde bile siyasi tavırların sergilendiği bir ortam içinde olmuştur. İşte böylesi bir ortam içinde gelişen Balkan Savaşında, İttihat ve Terakki Partisinin en önemli iki yöneticisi, Enver Paşa subay, Talat Paşa ise asker kökenli olmadığı için gönüllü er olarak cepheye giderler. Daha önce İttihat ve Terakki hükümetlerinde Dahiliye ( İç İşleri Bakanı) Vekili olduğu için cephede itibar edilir, kendisine karargahta oda verilir, er gibi değil adeta paşa gibi muamele görür. Buraya kadar güzel… Vatansever iki insan cepheye savaşa gitmişlerdir.
Ne var ki, bu iki insan cephedeki esas amaçları savaşmak değildir. Bunlar askerler arasında nifak sokmak için cepheye gelmişlerdir. Asker arasındaki Anadolu’dan, Osmanlının Balkanlı olmayan başka diyarlarından gelen askerlere “Ya gençler, burası Rumeli sizler Urfalı, Konyalı, Şamlı, Mekkeli, Yemenlisiniz, ne işiniz var burada? Burayı Rumelililer savunsun” gibi sözler sarf etmişler, askerleri firara teşvik etmişlerdir.
Dertleri de iktidardaki Hürriyet ve İhtilaf partisi görevde iken bu savaş kazanılırsa kendilerinin iktidara gelemeyeceğidir. Kaybedilirse, iktidar yıkılacak ve kendileri iktidara geleceklerdir. Öyle de olmuştur.
Bu durumdan haberi olan cephe komutanı Şükrü Paşa, bu iki kişiyi çağırarak: “Bakın beyler, sizlerin yaptığı vatan hainliğidir, sizi Edirne Meydanında astırırdım. Ama bunu yapmayacağım. En geç 3 gün içinde Edirne’yi terk edeceksiniz, der.” Bunlar Edirne’yi terk eder ama kendileri yerine nifak sokma işini yapmak için İttihat ve Terakki partisi kurucularından Cevat Şakir’i Edirne’ye gönderirler. O bu işe savaş bitimine kadar devam eder. Ordu içindeki bu ikilik ve siyaset maalesef Balkanları bize kaybettirir. Ne pahasına? İktidara gelmek pahasına… Oysa Balkan harbi çıktığında, Avrupalı devletler Osmanlının savaşı kazanacağından o kadar emin ki, savaş sonrası sınırların değişmeyeceği yönünde deklarasyon yayınlarlar. Ama savaşı balkan devletleri kazanınca bu günde yaptıkları gibi iki yüzlü tutumla bu deklarasyonu unuturlar. Her zaman söylemişimdir. Biz hep içerden kuşatıldık. HAİNLERİMİZ ÇOK… BUGÜN YOK MU? BUYURUN FETÖCÜLER!

KAYNAK: SATILIK İMPARATORLUK

NOT:
SELÇUKLU BELEDİYE BAŞKANINA

İlçeniz Veysel Karani Caddesi üzerindeki Site 332 bitişiğinde AKM inşaat firması inşaat yapımı için 5 yıl önce bir kazı yaptı. 5 yıldır sadece inşaat alanının zeminine beton döküldü. Başka bir şey yapılmadı. Site ile kazı alanı toprak kısmı erozyondan eriye eriye site girişine çok az bir yer kaldı. Aradaki duvar göçtü. Sitenin bu gidişle inşaat çukuruna kayması söz konusu sitede 8 daire 2 dükkan var. Can ve mal kaybı her an söz konusu olabilir. Bu süreçte defalarca belediyeniz ilgili birimlerine çare üretmek üzere gidildi ise de her defasında müteahhit yapacak edecek diye geri gönderiliyoruz. Ama bir sonuç alınamadı. Duyduğumuza göre de müteahhidinin ruhsatı yenilenmiş ama inşaata devam edilmiyor. Can ve mal kaybı olmadan Sayın Belediye Başkanımızın bu işle ilgili sonuç alıcı çalışmalar yapmasını dilemekteyiz. İstenildiğinde mahalinde gözlem yapılarak durumun vehameti görülebilir.