DİĞER KATEGORİLER

Bakırcılıkla geçen bir ömür

Bakırcılık mesleği tarihe karışacağı günü beklerken, bir annenin, bir babanın elvanına baktığı gibi mesleğine bakan 45 yıllık Bakırcı Kemal Usta’nın gerçekleşmesini istediği bir hayali var

İSLAM OYUNLARI 6
Bakırcılık mesleği tarihe karışacağı günü beklerken, bir annenin, bir babanın elvanına baktığı gibi mesleğine bakan 45 yıllık Bakırcı Kemal Usta’nın gerçekleşmesini istediği bir hayali var   BAKIRCILIKTA, kaybolmaya yüz tutmuş diğer meslekler gibi yavaş yavaş ömrünü dolduruyor. Eski zamanlarda adından söz ettiren bakırcılık mesleği günümüzde ise tarihe karışacağı günü bekliyor. Ömrünü bakırcılığa adayan 57 yaşındaki Bakırcı Kemal usta, tam 45 yıl önce tanıştı bu meslekle. Küçük dükkânında çekiç sallayan Bakırcı Kemal usta bu sanatın son erbaplarından. 1960 Ermenek doğumlu Kemal Arslan, yıllarını verdiği mesleğine gözü gibi bakıyor. Her ne kadar bakırcılık tarihe karışacağının sinyalini verse de Kemal usta, bir annenin, bir babanın çocuğuna bakar gibi bakıyor mesleğine. Gelişen teknolojiye rağmen ‘Şükrederek’ ayakta kalmayı başardığını söyleyen yıların ustası Kemal Arslan’ın gerçekleşmesini istediği bir de hayali var. 1972 yılından beri bakırcılık mesleğini icra eden Kemal Arslan, kaybolmaya yüz tutmuş bakırcılık, sobacılık, keçecilik, hasırcılık gibi mesleklerin son erbaplarının aynı sokakta toplanmalarını istiyor. MESLEĞİNE AŞIK BİR USTA Yılların ustası Bakırcı Kemal Arslan, mesleğine bağlılığını şu sözlerle ifade ediyor: “Bakırcılık mesleğiyle tanıştığım zaman henüz 12 yaşındaydım. O zamanlarda meslek seçme gibi bir şansımız yoktu. Ermenek’te İlkokulu okuduktan sonra babamın yönlendirmesiyle bu mesleği seçtim. Daha sonra bakırcı bir ustanın yanında çırak olarak başladım. 45 yıldır da bu mesleğin içindeyim. Çıraklığımda dahil bulunduğum yerde dükkanını benden daha önce açan kimse olmamıştır. Tabii kendi yaptığı işten memnun olan çok az insan var. Bakırcılık mesleğinin zorluklarını bildiğim için ‘nerden başladım bu mesleğe’ dediğim zamanlar olmuştur ama her ne kadar pişman olduğum günler olsa da ben mesleğine âşık bir ustayım aslında. Benim sanatım benim gözümde yetiştirdiğim bir çocuk gibidir. Sabahın erken saatlerinde dükkânının kapısını açıp içeri girdiğim zaman o an hissettiğim şeyleri kelimelerle belki ifade edemeyebilirim. Mesela gücüme çok giden paslı, kara bir kazan tamiri varsa, dükkanımdan içeriye ilk girdiğim zaman kazana ‘yine sana mı kaldık?’ diyorum ama çok hoşuma giden bir parçayı tamir etmişsem sabah dükkanıma gelir gelmez önce o parçayı elime alır ve bir çocuk sever gibi onu severim.” “HER USTA BİR GÜN ÇEKİCİNİ CEBİNE KOYUP GİDECEK” Bakırcılık mesleğinin de tarihe karışacağının kaçınılmaz bir durum olduğunu belirten Kemal Arslan, “Bakırcılığında sonu görünüyor artık. Yani yakın zamanda bu meslek kaybolacak. Bakırcılık, 1980’li yıllarda hatta 2000’li yıllara kadar çok iyiydi. Bu mesleği icra edenler zengin olamadı ama en azından karınlarını doyurdular. Şimdiki halimize de yine şükrediyoruz. Her usta bir gün çekicini cebine koyup gidecek bu dünyadan. Mesleğimizi emanet edebileceğimiz ne kalfalar, ne çıraklar ne de ustalar yetişmiyor artık. Bu da işin en acı veren tarafı aslında. Âşık olduğum bu mesleğin bir gün öleceğini bilmek benim için tarifi çok zor olan bir acıdır. Bakırcılık dışında beceri olarak kasapçılık, çaycılık yada çiftçilik yapabilirim ama bunların hiçbiri asıl mesleğimin yerini tutmaz” diye konuştu. HAYALİ BÜTÜN USTALARIN BİR ARADA TOPLANMASI 1972 yılından beri bakırcılık mesleğini icra eden Kemal Arslan, gerçekleşmesini istediği hayalini ise şu ifadelere yer vererek anlatıyor: “Benim için önemli olan insanlara hizmet verebilecek bir şeyler üretmektir. Bugünlere şükrederek’ geldim.  Konya, Afyon, Niğde ve Karaman’da el emeğiyle çalışan benden başka bakırcı kalmadı. Ben bu mesleği bırakırsan ikinci bir bakır ustası yok. Ya da ikinci bir keçeci, kalaycı tesbihçi, sobacı, demirci, saraççı yok. Bu yüzden sadece kaybolmaya yüz tutan mesleklerin son erbaplarının aynı sokakta bir araya gelmelerini istiyorum. Sadece yılların ustalarına mahsus bir yer yapılmasını istiyorum. Bunu istiyorum çünkü bu mesleklere insanlığın ihtiyacı var. Eğer, bizim gibi yılların ustalarına istediğimiz gibi bir yer verilirse zorla da olsa oğluma bu mesleği öğreteceğim. Çocuklarımıza her zaman ‘aman kızım oku hayatını kurtar, aman oğlum oku hayatını kurtar’ diyoruz. Benim babam zamanında bu şekilde beni yönlendirmiş olsaydı bile ben yine bakırcı olurdum. En önemlisi de yine zanaatkâr olurdum. Ben herkes bakırcı, demirci, kalaycı olsun demiyorum ama şuanda iki üniversitede bitirmiş olsanız bile benim gözümde süper bir amelesiniz. Ben ise zanaatkâr oldum ve ölene kadar da kendimin patronuyum.” Kader EŞİYOK
BENZER HABERLER
29.04.2024 20:39
Konya’da otomobil 'U' dönüşü yapan tıra çarptı: 1 yaralı
29.04.2024 19:46
Meteoroloji'den Konya için sağanak uyarısı!
29.04.2024 19:29
Kulu’da yağmur duası yapıldı, Mevlidi Şerifler okundu
29.04.2024 16:57
Konya Büyükşehir Belediyesi Gazze'nin yeniden imarı için hazırlık yapıyor
29.04.2024 16:09
Ereğli Belediyesi haşere ile mücadele çalışmalarına başladı
29.04.2024 15:50
NEÜ öğrencilerinden Gazze’de Yaşanan İsrail zulmüne karşı ‘Kampüste Filistin Nöbeti’