Ankara'da eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili 22 sanığın yargılandığı davada Ateş'in eşi Ayşe Ateş, duruşma öncesi açıklama yaptı. Ayşe Ateş, "Sinan’ın bana anlattıklarını, canilerin bize yaşattıklarını anlatacağım. Hem de hiçbir ismi pas geçmeden. Yargıda, emniyette, medyada, sosyal medyada, yeraltı dünyasında bu kadar güce sahip bu karanlığın konuşsan da konuşmasan da beni öldüreceğine, herkesi öldüreceğine ikna oldum. Bu yüzden bildiğim hiçbir şeyin sır kalmasını istemiyorum" dedi.
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in, 30 Aralık 2022'de Ankara'da cuma namazı çıkışında ofisine giderken silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili davada tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşma öncesi gazetecilere açıklama yaptı. Ateş, duruşma salonunda yaşananları günlerdir sessizce izlediğini belirterek, "Avukatımız dışarı çıkarılıyor, duruşmayı izleyenler salondan kovuluyor. Mahkeme heyetinin mükellefiyeti; buradaki sanıkları, tanıkları, müştekileri tek tek dinlemek, anlatılanları kayda geçirmektir. Mahkemede soru sormamız engelleniyor. Saçma sapan zırvalarla bizi 3 gündür oyalıyorlar" ifadelerini kullandı.
Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin güvenlik kamerası kaydına dikkat çeken Ayşe Ateş, "Kamera kaydında ne var? İzlemeyenler için anlamayanlar ve anlamak istemeyeneler için bir kez daha anlatıyorum. Kiralık katil arabanın arkasından çıkıyor, silahını Sinan'ın vücuduna doğrultup, üst kısmına doğru ateş ediyor. Sinan ne ayağından vurulan bir insanın refleksini veriyor ne de başka bir hamlede bulunuyor. Sadece bilinci kapalı bir şekilde yere düşüyor ve hareketsiz kalıyor. Yere düşen bir insan ayağından vurulduysa bir refleks vermez mi? Bu akıl ve mantık dışı ifadelerle saçma sapan zırvaları bize 3 gündür dinletiyorlar. Sonrasında Sinan düşerken kiralık katil Erol Özyağcı, Selman'ı da vuruyor. Selman can havliyle kaçıyor, kaçarken eli silahına gidiyor, silahı elinde değil, elini beline atıyor. Bunlar kamera kaydında görünüyor. Kiralık katil devam ediyor, önüne doğru bir adım atıp Sinan'a ateş ediyor, Sinan'ı etkisiz hale getirip kaçıyor. Selman geri döndüğünde ise Sinan'ın cansız bedeniyle karşılaşıyor ve dizlerinin üstüne çöküyor" diye konuştu.
'ÇOCUKLARIMI BİR DE ANNESİZ BIRAKMAKTAN KORKTUM'
Ayşe Ateş, duruşmada vereceği ifadede Sinan Ateş'e hayattayken yaşatılanları anlatacağını söyleyerek, "Sinan’ın bana anlattıklarını, canilerin bize yaşattıklarını anlatacağım. Hem de hiçbir ismi pas geçmeden, tıpkı ilk gün hastanede savcıya verdiğim ifadede yaptığım gibi, o ifadeyi bilenler gayet iyi biliyor. O günden sonra yakın arkadaşlarım bana şöyle söylediler; Ayşe bu isimleri söyleme seni de yaşatmazlar. Sen Sinan’ın sana söylediği alt kademedeki isimleri ver, diğerlerini devlet ortaya çıkarır. Ölmekten öldürülmekten çocuklarımı bir de annesiz bırakmaktan korkuyorum. Bugün ölümü göze almadım arkadaşlar. Burada sosyal medyada ve televizyon ekranlarında ortaya konulan tabloyu ve karanlığı gördükten sonra yargıda, emniyette, medyada, sosyal medyada, yeraltı dünyasında bu kadar güce sahip bu karanlığın konuşsan da konuşmasan da beni öldüreceğine, herkesi öldüreceğine ikna oldum. Bu yüzden bildiğim hiçbir şeyin sır kalmasını istemiyorum. Ölürsem de benimle gitmesini istemiyorum. Herkes her şeyi bilsin istiyorum. Müdafiler bu duruşmada bu siyasi cinayetin Pensilvanya’da kurgulandığını, senaryosunu da Mustafa Özcan isimli şahsın yazdığını iddia ettiler. İddiaya göre ben de onlara hizmet ediyormuşum. Bu, MHP ve ülkü ocaklarına karşı yapılan bir kumpas girişimiymiş. Böyle arsızlık, böyle kurnazlık hiçbir yerde tarih boyunca görülmemiştir. Sinan Ateş’e ölmeden önce ülkü ocakları ve MHP yöneticileri tarafından sosyal medya üzerinden yöneltilen tehditler, edilen hakaretler, atılan iftiralar tam ortada dururken, arkadaşları aynı odaklar tarafından saldırılara maruz kalmışken, deliller de aynı merkezi işaret ederken, ben kocamın katilini nerede arasaydım? Sinan’ı CHP’liler mi tehdit etti? Arkadaşlarına DEVA Partililer mi saldırdı? Dostlarına İYİ Partililer mi elçi gönderdi? Bu ne cüret? Bu ne aymazlık? Hiç heveslenmesinler, hiç sevinmesinler. Cambaza bakmayacağımızı, katillerden gözümüzü ayırmayacağımızı da bilsinler" dedi.