AREFE GÜNÜ MUHAKKAK YAPILMASI GEREKENLER!

Sevgili dostlar, içinde sevgi ve coşkunun yoğun yaşandığı, bolluk bereket ve sinerjinin bol olduğu Kurban Bayramı’na merhaba dedik şükürler olsun.
Kurban Bayramı’nın zahirî ve batınî anlamı vardır. Kurban Hz. Adem ile başlayıp Hz. İbrahim ile zirveye ulaşan bir ibadettir. “Allah'a yakınlaşmak” anlamındadır. İnsanı Allah’a yakınlaştıracak olan nedir peki?
Hakikate göre kurban, kurbiyetin başlaması demektir. Kurbiyet, yakine ermek, kesin ve net bilgiye ulaşmak anlamına gelir. Bu farkındalığa erişen kişi benlik zannından kurtulur ve nefsini kurban ederek kendine (özüne) gelir.
“Nefsini kurban edemeyen, nefsinin kurbanı olur” der büyükler. Gelin bu bayram “nefsimizi” kurban edelim. Bu da benlikten kurtulup, uyanmakla mümkündür. Bir ben var bir Allah diyen şirktedir, ikilik bilincindedir. Önemli olan “vahdaniyete” ulaşmaktır. Çünkü şu gezegende, evvelinde ve ahirinde Allah'tan başka hiçbir şey yoktur.
Zilhicce Ayı’nın ilk on günü, arefe ve bayram geceleri çok önemli malumunuz. Gelin bu kıymetli günlerde; kişilik karakter, şahsiyet ve kulluğumuzu yeniden güncelleyelim. Fırsatları değerlendirelim. Rahmetin sağanak sağanak yağdığı bu mübarek günlerde gafletten uyanıp, dirilen kullardan olalım.
Efendimiz’in (s.a.v) : “Ayların efendisi Ramazan, saygıya en lâyık olanı da Zilhicce’dir” (Beyhaki, Şuʿabü’l-îmân) uyarısı gereği, Allah’ın bize büyük bir fırsat olarak sunduğu Zilhicce Ayı’nın bu önemli zamanlarına karşı umursamaz davranmayalım. Bu zamanları dizilerle, filmlerle, internetle, boş muhabbetlerle heba edip gafletle geçirmeyelim. Günaha, gıybete, harama dalarak bu zamanlara saygısızlık etmeyelim. İdrak edenlerden olalım inşallah ..
Özellikle biz hatunlar, bayram temizliği, bayram baklavası, böreği, bayram şekeri, bayram kıyafeti derken hazine değerinde en önemli saatleri günleri heba edebiliyoruz. Eğer zamanlamayı tam yapamadıysak, bu işleri yaparken ibadet niyetiyle yaptığımızda aynı sevaba alacağızdır inşallah.
Malumunuz artık bayram denilince tatil gibi algılanıyor. Dolayısıyla çocuklarımızın pek çoğu bu güzel heyecandan mahrum kalıyor. Bayram geliyor diye sevinmek de ibadettir. Özellikle çocuklarımıza bu sevinci bilinci iyi aşılamalıyız. “Ay bayram geliyor 2 gün mü kaldı?, hadi temizlik yapalım, börekler açalım, hadi yavrum bayram şekerlerimizi alalım, kıyafetlerini hazırlayalım” diye bu tatlı heyecana iştirak etmelerini sağlayalım. Düşünsenize, bu tatlı heyecanla büyüyen bir çocuk o da yuva kurduğunda aynı heyecanı çocuklarına yaşatacaktır. Bayramlar aynı zamanda kültürümüzü de aktardığımız önemli bir miras diye düşünüyorum..
Arefe günleri duaların kabul edildiği çok özel gündür. 1000 İhlas okumanın çokça sevabı olduğu zikredilir. Hatta o gün akan suların zemzem olduğunu söylerdi büyüklerimiz. Güzel bir gusül abdesti ile namazlarımıza son derece hassasiyetle dikkat etmemizde fayda var. Kabir ziyaretlerinde ölümün her an bizimle olduğunu idrak edip tefekkür etmemiz bakış açımızı değiştirecektir. Unutmadan teşrik tekbirlerine de sabah namazı itibariyle başlıyoruz. Aman Allah'ım o nasıl tatlı bir heyecan nasıl bir heybet nasıl bir huşu. Bir vakit unuttuğumuzda diğerinde okuyabiliyoruz. Zikir, fikir, şükürle geçirdiğimiz güzel bir arefe güzel bir bayram olur inşallah. Tabii ki Filistin'e ve zulüm altında olan tüm kardeşlerimize maddi manevi yardımlarımıza dualarımıza devam edeceğiz.
Şimdiden bayramınız kutlu, yüreğiniz umutlu, mutluluğunuz katlı, sofranız tatlı, mekanınız tahtlı, ömrünüz bahtlı, yuvanız bereketli olsun.