DİĞER KATEGORİLER

AKÖREN İLÇEMİZ

AKÖREN İLÇEMİZ- Abdurrahman KUTLU- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Akören benim doğup, büyüdüğüm yer. 1914 yılında nahiye, 1987 de ilçe oldu ve Akviran adı 1961 yılında Akören oldu. Akören, kendi imkânları ve gayretleri ile gelişmeye çalışmış bir ilçedir ve halkı da her şeyi devletten bekleme yaratılışında değildir. Doğru dürüst içecek su kaynağı bile olmayan bir bölgede kurulmuş olan Akören, her çeşit su ihtiyacını, su gelinceye kadar kuyulardan ve sarnıçlardan sağlamıştır. Akören İçme suyuna 1957 yılında kavuşmuştur. Su 10 km mesafede olan Çukurçimen köyünde getirilmişti. Çoğunluğu dağlık kesimden geçen su hattının kanalı Akören halkının kendisi tarafından imece usulü ile kazılmış, devlet borusunu vermişti. Verilen pik döküm boru 100 mm çapında idi. Bu ebadın yetersiz kalması sebebiyle, Akören Belediye Başkanları daha sonraki yıllarda ilave su arayışı içine girmişlerdir. Akören’nin Osmanlı döneminde ilkokul niteliğinde bir okulu olmuştur. Akören halkı, 1925 yılında kendi emeği ile yığma taştan 3-5 derslikli ilkokul binasını yapmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında liyakatli öğretmenlerin görev yapmasıyla, Akören’in yeni harflere geçişi rahat olmuştur. 1953 yılında kendi çabası ile okulu büyüten ve iki katlı olarak yapan Akören halkı, alt katını ilkokul, üst katını da ortaokul olarak değerlendirmiştir. Akören’de ortaokul 1957 yılında açılmıştır. Akören halkının kendi alın teri ile taştan yaptığı bu iki katlı okul binası bugün koruma altındadır. Devlet yatırımlarında yer almaması üzerine, Hastane Yaptırma Derneği kurularak, 1961 yılında hastane inşaatına başlanmış ve toplanan yardımlarla 1973 yılında hastanenin açılışı yapılmış ilk doktoru rahmetli Dr. Mustafa Akın Bey olmuştur. 1967 yılında Avrupa Ülkelerinde çalışan Akörenlilerin çoğunlukta olduğu bir kooperatif kurulmuş, bu kooperatifle bir iplik fabrikası kurulmuşsa da, bu teşebbüste başarılı olunamamıştır.

Rektörlük dönemimde 1997 yılında Akören’de açtığımız Ali Rıza Ercan Meslek Yüksek Okulu’nun binası da, oğlu Nurullah Ercan bey tarafından yaptırılmıştır. Üniversite olarak biz okula kapalı spor salonu yaptırmıştık. Akören’in yakın tarihinde, gelişmesi ve aydınlanmasında rol oynamış birçok değerli insanımız vardır. Elinde imkânı ve fırsatı olan hiç kimse, Akören’e ve Akörenliye hizmeti esirgememiştir. Onların isimlerini burada saymamız elbette mümkün değildir. Ancak 1970 yılını sınır kabul ederek, bu yıla kadar önemli hizmetleri ile öne çıkan, Akören’e deniz feneri olmuş ve hizmet ettikleri alanlarda Akören halkınca genel kabul görmüş birkaç büyüğümüzün ismini zikretmekle yetinelim. Bu da hizmet edenlerin tümüne vefa borcumuzun özeti olsun. İlköğretimde; Mustafa ÇETİN, Ortaöğretimde; Ali İhsan DOĞRU, Belediye Reisliğinde; Hüseyin ÖZKANOĞLU ve Sait AYDEMİR, Koruma Reisliğinde; Durmuş AYDEMİR, Akören hastanesi ilk doktoru; Dr. Mustafa AKIN.

Hüseyin Özkanoğlu, 1950 yılında başladığı Belediye Reisliği döneminde ilkokul ve ortaokul binasının yapımını gerçekleştirmiş, ormanların korunmasını başlatmıştır. Daha sonraki yıllarda içme suyun getirilmesinde, ortaokulun açılmasında aktif rol oynamış ve dernek kurup hastane yapımını gerçekleştirmiştir. Durmuş Aydemir 1950 yılından 1963 yılına kadar yaptığı Koruma Reisliği görevinde ormanların korunmasına büyük hassasiyet göstermiştir. Bugün Akören yakınlarında yer alan ormanlar onun eseridir demek yanlış olmaz. 1963 yılından 1976 yılına kadar Belediye Reisliği yapan Sait Aydemir, Akören cadde ve sokaklarının başta temizlikleri olmak üzere, düzene sokulmasında, Akören’in modernleşmesinde büyük gayret sarf etmiştir. Siyasetteki ağırlığı ile 1968 yılında Akören’e elektriğin gelmesine vesile olmuştur. Ormanların korunmasında büyük titizlik göstermiştir. Akören’e dar zamanlarda önemli hizmetler yapmış bu değerli insanların hepsini yakından tanıdım ve yaptıklarına şahit oldum. Buradaki değerlendirmeler bana ait, benim kanaatlerimse de, Akören halkının genel kanaatini yansıttığımı düşünüyorum. Bunlardan sadece Ali İhsan Bey hayattadır. Ona sağlıklı, uzun ömürler dileriz. Hayırlı hizmetlerde bulunup, bu dünyadan göç edenlerin tümünü rahmetle, şükranla yad ederim.