Ah bu sosyal medya!- Adnan YILDIRIM- Yeni Meram Gazetesi
Kıymetli okurlar;
Artık öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, gerçek hayatla kurgusal hayatın sınırları tamamen karışmış durumda. Nasıl yani diyeceksiniz?
Anlatayım.
Malumunuz bilgisayar çağında yaşıyoruz. Bütün iletişim araçları hızla gelişmekte ve adeta insanlık bu hıza yetişememektedir. Tabi bu gelişimin insanlar üzerinde olumlu ve olumsuz olmak üzere iki ana etkisi bulunmaktadır. Bunları kimse yadsıyamaz ve inkar edemez. Ben olumsuz etkileri üzerinden küçük bir örnek vereceğim. Bilgisayar çağı demiştik değil mi?
İletişim çağı hani?
Artık insanlar arasındaki haberleşmenin saniyeler, hatta saliseler sürmediği çağdayız. Bilgi akışının hiç durmadığı, ve dolayısıyla, yalan ve gerçek bilginin birbirine çok karıştığı ayırt edilemez hale geldiği iletişim çağındayız. Hele ki bir de sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle ve bu sosyal medya kanallarının birden fazla olmasıyla (Facebook, instagram, twitter gibi…) insanlar ne yapacağını şaşırmakta, adeta daldan dala atlamaktadırlar. Bu platformlarda insanlar kendilerine bambaşka dünyalar yaratmakta, hiç olmadığı karakterlere bürünmekte ve birden fazla kişiliklere bölünmektedir. Birde o insanı gerçek hayatta tanıyorsanız, sanal mecradaki ve gerçek hayattaki karakter uçurumlarını gayet net görürsünüz.
Şimdi, muhtemelen yazdıklarımı okudukça çevrenizdeki örnekleri gözden geçiriyorsunuzdur. Birbirinden farklı simalar aklınıza geliyor resimler hızlı hızlı gözünüzden geçiyordur.
Hıh o işte.
O profil.
O kişi ya da kişiler.
Tam bir soysal medya kurbanı. Ellerinden hiçbir şey gelmez ama sosyal mecrada kendilerini dev aynasında görürler. Karakterli parçalanmış, benlikleri bölünmüş bir garip müptezeller. Bu yaşa kadar hiçbir baltaya sap olamamış, çaldığı kapılar hep yüzüne kapanmış, açılan kapılara ise hep ihanet etmiş kişiler.
Hah işte onlar, çağımızın zavallı kurbanları. Küçük birer örnek niteliğindeler. Sosyal medyada bütün bilgilerin, bütün gücün, ahlaki ilkelerin, bütün değerli meziyetlerin kendi ellerinde toplandığını düşünen, toplumumuzun zavallı sosyapat adayları. Kendi yarattıkları dünyalarda kendilerini şah olarak gördükleri için, gerçek hayatta bir piyon kadar değeri olmayan kişiler. Az biraz düşünseler, senelerdir, aylardır, haftalardır ve günlerdir çığırtkanlıklarını yaptıkları şeylerin, aslında herkesin bildiğini en yetkilisinden en yetkisizine kadar haberdar olunduğunu ve hiçbir yaptırımın olmadığını, olmayacağını ve olamayacağını anlayacaklar, şimdiye kadar ezilmiş ruhları daha çok ezilecek, daha çok kahrolacak ve en nihayetinden ortadan kaybolacaktır.
Kim bilir?
Belki de bu onlar için en iyisidir. Zira tek kurtuluş yolları belki de ortadan kaybolmaktır!