ADAÇAYI- Tülin KALIN AYSAN- Yeni Meram Gazetesi
Kuraklığın giderek artığı bölgemizde alternatif bir bitki üretmeyi düşünürsek adaçayı kuraklığa dayanıklı özellikle kış aylarında severek tükettiğimiz bitki çaylarımızdandır. İstanbul'a ilk kez Marmara Adası'ndan getirildiği için ada çayı olarak adlandırılan bitki, Ege Bölgesi'nde acı elma, Akdeniz bölgesinde ise halk ilacı olarak bilinmektedir.
Türkiye’de çeşitli hastalıkların tedavisinde halk tarafından geleneksel olarak kullanılan pek çok bitki bulunmaktadır. Adaçayı antioksidan içeriğinden dolayı , soğukalğınlığı üst solunum yolu rahatsızlıkları, ruhsal problemler, cilt çatlakları, yara izleri, göz enfeksiyonları, diş problemleri ve ağız yaralarının tedavisinde tüketilir.
Adaçayı bademcik veya boğaz iltihabının (faranjit) oluşumuna karşı gerçek bir koruyucu ve önleyicidir. Birkaç defa yapacağımız adaçayı gargarası bizi bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyacaktır. Adaçayının Latince adının ilk kelimesi olan 'salvia' korumak, korunmak ve muhafaza etmek anlamına gelmektedir. Adaçayının içerdiği salvin, carnosol asiti ve cirsimaritin antibiyotik özelliği olan etkin maddelerdir. Adaçayında bulunan önemli bir eterik yağ da, içerdiği cineoldür. Cineol, öksürüğü engelleyici bir maddedir. Adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük önleyicidir. Adaçayında bulunan antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir. Suda çözünme özelliklerinden dolayı, doğrudan sıcak suda demleyerek gargara olarak çocuklarımız ve kendimiz salgın hastalıklara karşı koruma amaçlı kullanabileceğimizi konusunda uzman kişiler dile getirmektedirler. Adaçayı yaprakları düşük yapma riskini artıran maddeler içermektedir, bu yüzden hamileliğin ilk üç ayında tüketilmesi sakıncalıdır.
Hekime danışılmadan kullanılmamalıdır.
Faydalı bir bitki olan adaçayının üretiminden kısaca bahsedersek ; Adaçayı büyüme ve gelişme döneminde kuraklığa çok dayanıklı bir bitkidir. Adaçayı üretiminde kurak Kireççe zengin kumlu-tınlı ve tınlı-kumlu topraklarda iyi verim elde edilir.
Ekim doğrudan tarlaya mart ayında dekara 1,5-2 kg mibzerle yapıldığı gibi yastıklara da yapılabilir. Baklagillerden sonra veya ahır gübresi ile gübrelenmiş bir çapa bitkisinden sonra üretimi yapılmalıdır. Azotlu gübre verimi artırır. Fide ile dikimde fideler mart ayı içinde en geç nisan başında sıra üzeri 15 cm sıra arası 45 cm olacak şekilde tarlaya şaşırtılır.
Ortalama olarak verim , 1. yıl 800 kg/da, 2. yıl 2.000 kg/da ve 3. yılda 2.300 kg/da verim elde edilebilir. İkinci yıldan itibaren yılda 2 biçim yapılan adaçayından ortalama 500–800 kg. kuru yaprak alınabilmektir.
Yabancı otlarla kimyasal mücadele yapılacaksa ruhsatlı ilaç kullanmaya ve hasat öncesi BEKLEME SÜRESİNE dikkat edilmelidir.
Sağlıklı günler dileğimle..