Acaba siz yanlış pencereden mi baktınız?

70 yıllık bir maziye sahip olan Gazetemiz, geçmişte olduğu gibi ilkesiz ve tarafsız bir şekilde yayın hayatına devam ediyor… Geçtiğimiz haftaki yazımda da bahsetmiştim… Bizi yerli yersiz eleştiren kesimler tek bir bakış açısı ile yolumuza devam ettiğimizi söylemişlerdi… Gazetemiz güzel bir çalışmaya imza attı ve her hafta ‘Meramımız Haber’ başlığı ile taraf ayırmaksızın konuklarını kabul ediyor… Meramımız Haber’in ilk konuğu Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, ikinci konuğu AK Parti İl Başkanı Hasan Angı, üçüncü konuğu ise CHP İl Başkanı Barış Bektaş oldu… Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve AK Parti İl Başkanı Hasan Angı’yı takdir ettiğimiz gibi CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaşı’da takdir ettik… Sayın Bektaş ile güzel bir röpörtaj gerçekleştirdik ve söyleşimiz 20.01.2020 tarihli gazetemiz de yayınlandı… Partiler ve isimler üzerinden siyaset yapmayı sevmediğini söyleyen Sayın Bektaş, bir kez daha kendini güzel bir şekilde doğrulamış oldu. Sayın Bektaş; “Biz sıkıştırılmak istenen siyaset anlayışına ciddi manada karşı çıkıyoruz. Türkiye’de bazı kavramlar birbiri ile karıştırılıyor. Örneğin; 28 Şubatçılar ile CHP’lilerin özdeşleştirilmesine ciddi manada itiraz ediyorum. Bu partinin kökü, yüz yıl eskiye dayanıyor. Türkiye’de yaşayan en köklü en eski ikinci partiyiz. Bir partinin böyle vatandaşlar arasında suni ayrımlara dahil edilmesi mümkün olabilir mi? Mümkün olmaz şöyle ki; İl kadın kolları üyelerimiz arasında türbanlı, kapalı ablalarımız var. Gençlik Kollarımızda türbanlı kız kardeşlerimizde var. Bu ciddi anlamda normalleşti ve böylede olması lazım. Çünkü bu halkın içerisinde yaşıyoruz. En başından türbanın yasaklanması bana ters çünkü ben annesi kapalı bir insanım. Türk toplumunu böyle suni ayrımlarla bölüp, ondan sonra bunu da bir partiye mal etmek haksızlıktır” dedi ve bizde bu söylemini takdir ettik… Yani burada kısaca demek istediğim önemli olan bakış açınızdır. Bir olaya nereden bakmak istiyorsanız o şekilde de anlarsınız... Hayata hangi pencereden baktığımız, hangi şeyleri öncelikli tuttuğumuz, aldığımız eğitim, edindiğimiz önyargılar, savunduğumuz ideoloji, kültürümüz, değerlerimiz ve beklentilerimiz gibi pek çok faktör bakış açımızı belirler. Hayata farklı önceliklerle ve farklı pencerelerden bakan insanlar aynı olayı farklı farklı yorumlayabilirler ki zaten buna da geçtiğimiz haftalarda şahit olduk… Bu durum medya kuruluşları için de geçerlidir. Sonuçta medya kuruluşlarını yönetenlerin de insanlar olduğunu düşünürsek medyayı daha iyi anlayabilmek adına medyanın olaylara yaklaşımını insanların yaklaşımına benzetebiliriz… Yazımın sonuna yaklaşırken Wolfgang Von Goethe’nin güzel bir sözünü söylemek istiyorum; “Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirlerini yiyorlar” ne de güzel söylemiş… Merak etmeyin biz yolumuza da aynaya da çok güzel bir şekilde bakıyoruz… Geçen haftada dediğim gibi o aynaya bir de siz bakın bence…