“NE ARARSAN ALEMDE HEPSİ VAR ADEM’DE“

Kıymetli dostlar, Ramazan’ı hakkıyla nasıl daha iyi idrak edebiliriz? diye düşünürken Sevgili Peygamberimizin hadisi gönlüme düştü: “Kendini bilen Rabbini bilir.” Peki kendimizi nasıl bileceğiz? derseniz öncelikle Allah’ın isim ve sıfatlarını çok iyi kavramalıyız..

“İnsan cami esmadır” diye bilinir, yani Allah’ın bütün isimlerini açığa çıkarma potansiyeli vardır. Her atomda, bitkilerde, hayvanlarda, meleklerde, cinlerde Allah’ın bütün isimleri vardır ama hepsini zuhura çıkarma kabiliyeti yoktur. İnsan-ı Kamil Allah’ın bütün isimlerini dengeli olarak zuhura çıkaran halifedir. Diğer insanlar nakıs, eksiktir.

Gaybi Sultan der ki: “Her ne varsa âlemde örneği var âdemde. Bul seni sen bu demde, âdeme gel âdeme”..

Muhiddin-î Arabi Hz. leri de “Kainatı bir havana koyun, dövün özünü alın, ortaya insan çıkar” demiştir. Biz insanlarda kainattaki bütün varlıkların özellikleri vardır. Zaten öyle olmasa halife olamazdı. İnsana düşen görev bu eksi özellikleri köreltmek, artı değerli özelliklere yükseltmektir.

Zaten İnsan-ı Kamil’de bu özellikler tam bir denge halindedir. Bizlerin çabası da O yıldız ile yolumuzu bulmaktır.

Bizler Allah’ın yarattığı her varlığa değer veririz hiç bir varlığın zat’ını tenkit etmek haddimiz değildir, ama fiillerine buğuz edebiliriz, tasvip etmeyebiliriz.

Örneğin, Lut (as) kabilesindeki eş cinsellere “ben sizden iğreniyorum” demiyor, “ ben sizin yaptıklarınızdan iğreniyorum” demekle fiillerini eleştiriyor.

Efendimiz (sav) e sarımsaktan soruyorlar, “sarımsağı yiyen neden meclisimize gelmesin” diye; Efendimiz (sav) sarımsağın bir bitki olduğunu ve ondan yayılan kokuların tiksindirici olduğunu söylüyor. Yani Efendimiz “sarımsak tiksindiricidir” demiyor. “Kokusu tiksindiricidir” diyor, koku da sarımsağın zat’ı değil fiilidir.

Bizler Allah’ın yarattığı her hayvanı yerince severiz çünkü istisnasız hepimizde bunların numunesi vardır. İnsanın imtihanı istenmeyen hayvan davranışlarını törpülemek insanî ve İslamî bir yaşantı içinde olmaktır.

Bizler hangi hayvanlara aşırı ilgi gösteriyorsak bizdeki o vasıf normalinden fazla çıkmış demektir. Her yaratılan varlık insan içindir onun belli bir görevi vardır.

Bir köpek ya bekçilik yapar, sürüyü korur, ya da av yapar. Her iki durumda da köpeğin yeri ona ayrılan evin dışında bir kulübedir.

Ama bakıyoruz ki kucağında gezdiren, evin içine sokanlar var. Bu tür kişiler farkında olmadan kendindeki bu vasfı açığa vurmuş oluyor. Burada da kınanan bu insanın zat’ı değil bu tür fiilidir.

Demek ki alemdekilerin hepsi bizde var o zaman bizde dört büyük melek olan Cibril (as), Azrail (as), Mikail (as), İsrafil (as) ve Azazil olarak bilinen İblis de vardır.

Yalnız bu varlıkları bizim hayalimizde canlandırdığımız gibi değil hava, atmosfer, su , okyanus gibi her yeri istisnasız kaplamış varlıklar olarak düşünelim.

Bu olay sadece bizde değil, virüslerden tutun da en büyük kara hayvanı fil için de, çimlenen bir tohum için de bu böyledir. Bir tohumu toprağa attığımızda tohum form değiştiriyor, ölüyor ve burada yeniden bedenleniyor bitki oluyor. İşte bu form değişikliği yapan melek Azrail (as) dır.

Bilgiyi bilince geçirip, idrak edenlerden olabilmemiz dileğiyle...