"Görev verilirse seve seve istenilen yere giderim"

Diyarbakır'da, 1994 yılında vatani görevini yaparken mayına basarak ağır yaralanan ve olaydan 4 ay sonra kendisine gelebilen Büyüktürkmen, sarf ettiği gurur dolu sözlerle Türk askerinin cesaretini ve kahramanlığını bir kez daha göz önüne serdi. Üç çocuk babası olan 42 yaşındaki gazi Büyüktürkmen, patlamada gözlerini, parmaklarının bir kısmını ve sağ bacağını diz altından kaybettiğini, sol bacağında da sinir ve doku kaybı olduğunu dile getirdi. Şehit olan bir askerden alınarak sol gözüne nakledilen kornea ile 15 yıldır hayata tek gözle bakan Ali Büyüktürkmen, protez bacak kullandığını, dudakları parçalandığı için de yıllarca katı yemek yiyemediğini ifade etti. Suyu bile dudakları ıslatıldıktan sonra içebildiğini anlatan Büyüktürkmen, şunları kaydetti: "Çok sayıda ameliyatın ardından katı yemek yiyebildim. Bugünlere kolay gelmedim. Yürüyemezdim. Çocuklarım, 'herkesin babası çocuklarıyla top oynuyor, sen de bizimle oyna' derdi. Yürüyememe rağmen güçlükle de olsa çocuklarım için destekle ayağa kalkardım. Gözümdeki protezi yıkamak için çıkardığımda çocuklar da gözünü çıkartmak ister ve 'baba bizim gözümüz neden çıkmıyor' derlerdi." Vücudunda patlamanın ardından tek sağlam kalan yerin sol kolu olduğunu belirten Büyüktürkmen, bir şehidin gözünden alınan kornayla gördüğü için kendisini hem şehit hem de gazi gibi hissettiğini de aktardı. - "Türk-Kürt kardeştir, bunu bozanlar kalleştir" Ali Büyüktürkmen, eşinin desteğiyle zor günleri atlattığını belirterek, şöyle devam etti: "Olaydan sonra 'acaba bende bir eksiklik mi var da şehit olamadım' düşüncesiyle üzüldüm. Şu an yaşananlara çok üzülüyorum. Görev verilirse seve seve istenilen yere giderim. Ayağım, gözüm olmamış fark etmez. Hiçbir şey yapamasam bile nöbet tutar, yemek yaparım. Her şey için hazırım. Türkiye üzerinde oynanan oyunlar var. Gün, birlik zamanı. Her Kürt PKK'lı değildir. Kürt'ü dövmekle, işyerini yakmakla olmaz. Türk-Kürt kardeştir, bunu bozanlar kalleştir."